Yerle Yeksan Kitap Dünyası/Fatma CİVELEKOĞLU GEÇER

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yerle Yeksan Kitap Dünyası

#YerelİşGücüYerleYeksan #AdıKovidAffı #EsnafaYok #İflasEdeneYok

#KitabadaYok

Covid 19 yıllarının telaşlı ve endişeyle yaşanan günlerinde, uzak mesafe şartlarında, sokağa çıkamadığımız o günlerde büyük kayıplar yaşadık. Peşisıra talihsiz getirileri de oldu.

Bu durum her alanda olduğu gibi ticaret hayatını da olumsuz etkilemiş ekonomik daralma içinde, iş hacmi düşüklüğünden çıkmaza giren işletmeler kapanmıştı. Hatta küçülmeye gidildiği için işinden ayrılmak durumunda kalan insanlar büyük bir stres altında aile kurumunun yegâne belirteci olan evlilikleri borç batağı yüzünden sona ermişti.

Yerel işveren konumundaki insanların içine düştüğü bu durumlarla ilgili, bugüne değin sahaya inerek inceden inceye hassasiyet gözetilerek elde edilen hiçbir orijinal bulgulu çalışmaya rast gelmedik ve de yapılmadı.

Neden?

Covid sürecinde eğer çalışma yapıldı ise şu anda işini, mesleğini ve işletmesini kaybederek yeniden iş hayatına geri dönerek aynı işinde faal olan kaç kobi, kaç işveren var?

Sektörden çekilen, sindirildiği için küçülen, tamamen kapatan, iflas edenlere: “siz bu işi bilmiyorsunuz” dediğiniz işyeri sahiplerinden ayrıca: “bir işletme açılır zamanı geldiğinde bir işletme kapanır” deyip de vatandaşın sorunlarından, sorumluluğundan kaçındığınız cümleleri sarf edenler…

Sizler…

Kaç liyakat sahibi, işini severek yapan kaç kobiyi geri kazandınız?

Zorunluluk ve sorumluluğundan dolayı bilhassa ite kaka devam edip uğraşını sürdürmeye çalışanların dünya genelinde salgın olmuş bir virüsün haksız sonuçlarının hak ve hukukunun gözetilmesini devletimizin hangi kurum ya da kurumları bu meselenin çözüme kavuşmasını sağladı?

Küresel salgın zamanlarında iflas ederek daha sonra iş hayatına yeniden geri dönen birini veya bir kobiyi ben, kendi yaşadığım şehirde görmedim. Devletimizden büyük bir beklenti içine girerek her gün bekledik. Geri dönmeyi bekledik. Bizden giden iş gücünün geri döneceği umuduyla bekledik. Bugün dedik, yarın dedik, belki şimdi dedik…

Bekle, bekle, bekle derken ülke topraklarına virüsü biz vatandaşlar getirmemişken, Corona (Covid 19) döneminde işletmesini kaybeden yerel esnaflar beklenti içindeyken; 25 Aralık 2025 Tarihli ve 33118 Sayılı Resmi Gazete ile 38 maddelik 11. Yargı Paketi yürürlüğe girdi. Bu yasanın 27. Maddesine göre ilkin 55 bin kişi sonra ki günlerde 100 bin kişi daha cezaevlerinden tahliye olacak.

6 Şubat depreminde insanların ölmesine sebep olanlarla… Tecavüz suçluları tahliye edilmeyecek.

Haricinde diğer suçlular gayrı sokakta, toplumda bizlerle yaşayacak…

Nasıl yaşayacak?

Covid 19 da işini, eşini, ailesini, emeğini kaybetmiş kişilerin seslerini kulaklar duymaz duymuyor işitmezken…

Hassasiyetle yaklaşılıp geri kazanılmayan tüm kobi, işletme sahiplerinin özel bankalara borçlarından mütevellit iflas edenlerin, kredi sicili bozulanların, insan ilişkileri bozulanların, aile içi çatışmalar yaşayanların, sağlığı, dengesi bozulanların borçları, o süreçlerde ödemiş oldukları, cebren icra yoluyla alınanlar…

Hakiki sahiplerinden alınanlar…

Ne zaman Kobilere geri ödenecek? Şimdi ben halis muhlis Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak soruyorum. Bu af bize ne vakit gelecek?

11. Yargı Paketine benzer bir paketi, Çalışma Hayatı, Aile, Huzur ve Maliye paketleri olarak beklemekteyiz.

Israrla sosyal ve ekonomik hiçbir güvencesi olmayan Kobilerin yaşı ilerlemiş, mesleğini yapamaz hale gelmiş, prim borçlarından dolayı emekli olamamış, tüm insani ilişkileri tepetaklak olmuş, sağlığı elverişsiz halde, bu insanların da mağduriyetlerinin karşılanmasını beklemekteyiz.

155 bin kişiyi topluma salan 11. Yargı Paketinin sonuçlarını henüz tahayyül edemiyor ancak af edilen, özgürlüğüne kavuşan mahkûmlar gibi biz iflas edenler de, cebren (dünya üzerinde küresel salgın) elimizden alınanların geri verilmesini istiyoruz.

Toplumda güven içinde hissederek çalışmak ve fayda sağlamak istiyoruz.

Hepsi bu.