Mevsimler Geçiyor Haberin Yok Mu?

5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

MEVSİMLER GEÇİYOR HABERİN YOK MU?

“Her mevsim içimden gelip geçersin” diyen şair zaman birimi olarak neden mevsimi kullanmış acaba?

Bence şairliğinden…

Malum; gün, hafta, ay, mevsim ve yıl, hatta asır… Hepsi de belli bir zamanda başlar, belli bir zamanda sona erer.

Kendi aramızda konuşurken demez miyiz; üç gün sonra, iki hafta sürdü, beş aydır yoksun, kaç yıllık oldu diye?

Kimse ölçü olarak kaç mevsimlik demez.

Yukarıda bahsedilen “Her mevsim içimden gelip geçersin” ifadesi ancak bir şairin söyleyebileceği bir şey.

Gün dediğin; güneşin doğuşuyla başlar, yine güneşin batışıyla son bulur. Aslında bu günden çok gündüzdür ama ahali ağzına yer etmiştir bir kere.

Hafta; pazartesi günü başlar, pazar günü sona erer.

Ay; otuz günlük bir zamandır. Her ayın başında takvimler “bir”i gösterir. Yıl ise ocak ayının birinden başlar, aralık ayının otuz birinde nihayete erer.

Mevsim; yılın dörtte birini kapsayan zaman dilimidir ki asıl özellikleri bölgeden bölgeye, devletten devlete değişir.

Salı denilince herkesin aklına gelen aynı şey değildir. Hafta denildiğinde herkes farklı şey düşünebilir. Ay tam anlamıyla ortak özellik taşımaz. Yıl ise ülkede ve dünya çok önemli bir şey olmadığı müddetçe ortak bir vasfa sahip değildir.

Mevsimler öyle midir ya?

İlkbahar denildiğinde hemen hemen herkes benzer şeyler düşünür. Yeşillenen dünya ve tomurcuklar. Ki her tomurcuk çiçek olma hayali taşır.

Yaz; sıcak ve tatil, Sonbahar; sararmış, kızarmış, solmuş ve yer yer dökülmüş yapraklar… Bahçelerde gazeller. Diğer mevsimlere göre duyguların zirvede olduğu mevsim.

Ve kış… Soğuk ve kar veya kar ve soğuk. Bir de uzun geceler…

Kısaca “mevsim” denildiği zaman insanları ortak olarak zihninden, gönlünde geçen çok şey vardır. Yoksa gün, hafta, ay ve yıl sıradan bir zaman dilimidir. Ölçüyle tespit edilir. Akıl ile karar verilir. Gönle ait fazla bir şey barındırmaz…

Yıl içinde bütün ortak özellikleri barındıran zaman dilimi mevsimlerdir…

Mevsim; şairane bir söylenişin ifadesidir bence…

Şair “Her mevsim içimden gelip geçersin” derken her mevsime ait bütün olup biteni de muhayyilesinden geçirmiş olmuyor mu? Yoksa “Her gün içimden… Her hafta içimden… Her aya içimden… Her sene içimden gelip geçersin” deseydi ne kadar yavan olurdu değil mi?

Ama şair: “Her mevsim içimden gelip geçersin…” diyor.

Sahi içinizden mütemadiyen geçen şeyler var mı sizin de?

Varsa, sizce hangi zaman dilimi daha unutulmaz? Şimdi mevsimleri de seçmek zor değil mi? Bir başka şair şöyle demiş: “Bir bahar akşamı rastladım size…” Başka bir şair de “Geldi amma neyleyim sensiz baharın şevki yok…”

Bazen zamansız gelir, bazen zamansız gider…

Mevsimin bunda suçu ney ki?

Mevsimler geçiyor haberin yok mu?