Sürüden Biri Olmak / Zeki Ordu

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SÜRÜDEN BİRİ OLMAK

Tek yetiştiğimden mi bilmem ama kalabalığı pek sevmem. Onun için belli yaşa kadar düğünlere katılmadım hiç.

Sanki dünyada bir ben vardım bir de başkaları…

Çocukluk çağımda akranlarımla oynarken aramızdan biri daha önce hiç gitmediğimiz bir yer için “Çok kişi oraya oynamaya gidiyormuş” dediğinde yanımdakiler “Hadi biz de gidelim” derdi. Sadece ben gitmezdim. Çünkü orasını bilmiyordum. Ne ile karşılaşacağımı bilemezdim.

Gençlik çağımda “Bu renk giymek moda” denildiğinde sadece moda olan rengi giymezdim, ta ki modası geçene kadar.

Başkalarından ayrı iş yapmak hoşuma giderdi hep. Terörist ruhlu da değildim aslında. Hiç kavgaya karışmadım çocukken. Kavgadan kaçardım.

Sadece elzem ihtiyaçlarıma göre hareket ederdim.

Bu bazı değişikliklerle uzun zaman sürdü.

İşin en komik yanı bin dokuz yüzlü seneler bitince iki binli yıllardan dünya çok şey bekledi. Sanki senelerin bir gücü varmış gibi.

Seneler ölüme yaklaştıran zaman dilimleridir.

Değil her sene, her saat hücreler daha da yaşlanır.

Peki daha gelmemiş zamanın şimdikinden farkı ne?

Diyeceksiniz ki umut!

“Umut fakirin ekmeğidir” sözü hayatımıza nasıl girdi bilmem ama ekmek undan yapılır.

Şimdi bana “Amma da yaptın o sözün gelişi” diyenler olabilir. Olsun. Bir de senelerin gelişi var.

Seneler geçerken ya da yenileri gelirken neler götürdüğünün farkında mıyız?

Zaten bu “yarın” kavramını hiç anlamadım. Yetmişe merdiven dayadım pek anlayacağım da yok!

Bu satırları tesadüfen okuyan biri “Çok da karamsarsın” diyebilir. Bu karamsarlık değil bana göre. Yani bana göre…

Bir de “Ben herkesten farklıyım” diyen kişiler var.

Farklı ama yanındakilerle aynı hareket ediyor. İmkânı dâhilinde markalardan alıyor. Aynı marka içecekler tercih ediyor. Aynı tatil yerlerine gidiyor. Sonra da “Ben farklıyım” diyor.

Oldu.

Tabiri caizse “sürüye” dâhil oluyor.

Peki farkın ne?

Laf…

Ne haftadan, ne aydan, ne mevsimden, ne seneden, ne de asırdan bir şey beklerim. Sadece “günden” beklentim olur. Benim için yeni bir gün yeni bir umuttur, o kadar…

Neyse yazımızı; güftesi Burhan Bey, Bestesi Selahattin Pınar’a ait rast makamında eserin bir mısraı ile bitirelim: “Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin.”..