DOLAR

42,3232$% 0,26

EURO

49,0526% 0,47

GRAM ALTIN

5.475,51%-1,36

a

Türkiye’nin Üç Stratejik Sanayi Ürünü / Ziraat Müh. Ahmet Cemal CAN

Türkiye’nin Üç Stratejik Sanayi Ürünü.
Karadeniz’de fındık, Orta Anadolu ve ovalarımızda şeker pancarı, birçok bölgemizde tütün.
Uzun yıllar boyunca kooperatifleşme modeliyle hem üretimde hem sanayide ülkeye büyük güç kazandırmıştı. Bu ürünler, sadece birer tarımsal meta değil; toprağı koruyan, üreticiyi ayakta tutan, istihdam sağlayan ve ülkenin ekonomik omurgasını güçlendiren yapılardı.
Fındık üreticisi kendi kooperatifleriyle güçlüydü; şeker pancarı üreticisinin arkasında Türkiye’nin en büyük ve en başarılı kooperatiflerinden biri duruyordu; tütün üreticisinin de benzer bir örgütlenmesi vardı.
Bu kooperatifler bünyelerinde yüzlerce ziraat mühendisi, tekniker, uzman istihdam ediyor; toprağın korunması, iyi tarım uygulamaları, sürdürülebilir üretim, kayıtlı ve kaliteli gıda üretimi sistemli şekilde yürütülüyordu.
Bu model, aslında Türkiye’nin gıda sanayisini, yan sanayisini, kırsal kalkınmasını ve dış pazarlardaki rekabet gücünü artırabilecek en doğru ve en stratejik yapıydı. Eğer desteklenip güçlendirilseydi, bugün Türkiye sadece çiftçisini koruyan bir ülke değil; aynı zamanda dünya gıda sektöründe söz sahibi, markalaşmış ve dışa bağımlılığı minimuma indirmiş bir ülke olacaktı.
Ama ne oldu?
Fındık, çok uluslu bir şirketin tekeline bırakıldı.
Tütün, yabancı sermayenin kontrolüne geçti.
Şeker pancarı, yine yabancı şirketlerin eline itildi.
Bu, sadece işletmelerin el değiştirmesi değildir.
Bu, stratejik gıda bağımsızlığının teslim edilmesi, çiftçinin örgütsüz bırakılması, kooperatiflerin bilinçli olarak zayıflatılması, toprağın bilgiyle değil piyasanın insafıyla yönetilmesi demektir.
Bugün yabancı şirketler fiyat belirliyor, üretimi yönlendiriyor, ürünü şekillendiriyor. Üretici ise kendi toprağında misafir muamelesi görüyor. Bu tabloyu görmezden gelirsek, yarın çocuklarımızın gıdasını, sağlığını, yaşam hakkını başkalarının eline teslim etmiş oluruz.
Kendi değerlerimizi, kendi üretimimizi, kendi toprağımızı korumazsak, çocuklarımızı yediğimiz yamyamlara döneriz.
Bu sadece bir ekonomik mesele değildir; bu bir bağımsızlık, gelecek, milli güvenlik meselesidir. Tarım ve gıda, bugün dünyanın en büyük güç savaşının merkezindedir.
Kendi stratejik ürünlerini, kendi çiftçisini, kendi kooperatiflerini koruyamayan hiçbir ülke bağımsız kalamaz.
Türkiye’nin çıkışı bellidir:
• Kooperatifleşmenin yeniden güçlendirilmesi,
• Stratejik ürünlerde ulusal üretim güvencesinin sağlanması,
• Yabancı tekellere karşı milli sanayi kapasitesinin geliştirilmesi,
• Toprak, gıda, su ve ormanların milli güvenliğin kırmızı çizgisi kabul edilmesi.
Ancak o zaman bu ülkenin toprağına sahip çıkmış, üreticisini yaşatmış, çocuklarımızın gıda geleceğini güvenceye almış oluruz.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

“Yeniden Büyük Türkiye” İçin Yola Çıkıyorlar.

HIZLI YORUM YAP

Araç çubuğuna atla