DOLAR

34,3873$% 0.06

EURO

36,5205% -0.07

GRAM ALTIN

2.881,94%0,34

a

Türkiye’nin Fındık Sorunlarına Stratejik Çözüm Önerileri

Türkiye’nin Fındık Sorunlarına Stratejik Çözüm Önerileri Çalışma Dokümanı

Fındık toplamda 4 Milyon insanın doğrudan veya dolaylı olarak geçimini temin ettiği Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünüdür. Toplamda 740 bin hektar alanda yıllık ortalama 650-700 bin ton kabuklu fındık üretilmektedir.

Üretilen fındığın %85’i de ihraç edilmektedir. Nitekim, 2021 yılında 344 bin ton iç fındık ihraç edilmiş ve bu ihracattan da 2,26 Milyar USD gelir sağlanmıştır. Türkiye dünya fındık üretimi ve ticaretinde %70 gibi çok önemli bir pay almaktadır. Böylece fındık ülkemizin hem sosyal ve hem de ekonomik açıdan stratejik bir ürünü olmaktadır.

Fındık aynı zamanda insan sağlığı için de önemli bir besin kaynağıdır. Bileşiminde bulunan yağ asitleri (oleik asit), besin lifleri, vitamin, mineral ve bioaktif bileşenleri nedeniyle de  sağlıklı beslenmede önemli bir yeri vardır.

Gerek sosyo-ekonomik ve gerekse sağlık açıdan bu denli önemli bir ürün olan fındığın üretiminde, hasat ve depolanmasında, işlenmesinde ve pazarlanmasında çözüm bekleyen sorunları bulunmaktadır. Fındık üretiminin ve ihracatının sürdürülebilirliğini sağlamak için bu sorunların acilen ele alınması ve çözüm önerilerinin bulunması gerekmektedir.

Türkiye’nin önemli stratejik ürünü olan fındığın bugünü ve geleceği 24 Şubat 2022 tarihinde Fındık İhtisas Üniversitesi olarak ilan edilen Giresun Üniversitesi ve TÜBİTAK IPA-INNOFOOD Projesi işbirliğinde Giresun’da düzenlenen toplantıda tartışılmıştır.

Toplantıya Giresun ve Ordu Üniversiteleri öğretim üyeleri, TÜBİTAK MAM Türkiye Gıda Inovasyon Platformu (TÜGİP) ekibi, Fındık üreticileri, bölge Tarım İl Müdürlükleri, Gıda Kontrol Müdürlüğü, Fiskobirlik, Fındık Araştırma Enstitüsü, Ticaret Borsası, Fındık İhracatçı Birlikleri, Ticaret ve Sanayi Odaları temsilcileri ile yerel basın mensuplarından 105 kişi katılmıştır.

Yapılan toplantıda Giresun Üniversitesi koordinasyonunda tüm paydaşların aktif olarak katılacağı çalışmalarla “Fındık Sorunlarını Çözüm Stratejisi” dokümanı en kısa sürede hazırlanması hususunda görüş birliğine varıldı. Bu çalışmalarda, TÜBİTAK Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TÜGİP) gerekli desteği verecektir. Bu strateji dokümanında sorunların çözümüne aktif katkı sağlayacak gerek devlet kurumları ve gerekse diğer paydaşlar davet edilecek ve ortak çalışmaları sağlanacaktır. Fındığın sorunlarına bütünsel bir yaklaşımla uygulamaya dönük çözüm önerileri hazırlanacaktır.

Paydaşlarla ortak yapılacak çalışmalara baz oluşturmak üzere fındık sorunları aşağıda 4 ana başlık altında verilmiştir.


A. Fındık Tarımının Sorunları
  • Fındık bahçeleri özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon bölgelerine yaşlanmıştır. Özellikle yaşları 100 yılı aşan ağaçların verimleri düşmüştür. Bu bahçelerin yenilenmesi gerekmektedir. (Eski kayıtlara baktığımızda 1900’lü yılların başında hatta öncesinde bölgeden fındık üretimi ve ticaretinin yapıldığını görebiliriz. Hatta 1900’lü yıllar öncesinde (Fındık; Kemal Peker, 1948). O nedenle 100 yıl üzerinde demek bana göre uygun olacaktır. Gövdeler gençleşse de kök yaşıdır aslolan, onda da bir değişim genelde olmamıştır)
  • Yenilenecek bahçeler hangi fındık çeşidinin uygun olacağı belirlenmeli ve bu amaçla fidan yetiştirilmelidir. Erken bahar donlarına dayanıklı, sanayi ve perakende   tüketimde uygun verimi yüksek çeşitlerin geliştirilmesine öncelik verilmelidir.
  • Bahçelerin yenilenmesi için bir teşvik sistemi oluşturulmalıdır.
  • Fındık üretimini artırmak için yeni bahçe alanları yaratılmalıdır. Mevcut fındık alanları her türlü yapılanmaya ve madenciliğe karşı korunmalıdır. Yeni bahçe alanlarını 250 metre üstündeki rakımlarda kurulması değerlendirilmelidir.
  • Fındık bahçelerinin ortalama büyüklüğü 5 dekar olarak verilmektedir. Ancak bazı tahminlere göre de bu alanın 15 dekar düzeyinde olduğu belirtilmektedir. Küçük ölçekli işletmelerde girdilerin yeterli olmaması kaliteye etki etmekte ve de yetiştiriciliği ekonomik olmaktan çıkartmaktadır. Miras yoluyla bahçelerin parçalanması önlenmeli ve yeni bir modelle fındık bahçe alanları birleştirilerek üretim yapılmasına imkan sağlanmalıdır. Dijitalleşmenin önündeki en büyük engel de küçük ölçekli bahçelerdir.
  • Hasat harman döneminde kurallara uyulması halinde çeşitli kusurlar ortadan kalkacak, maliyetlerin düşmesine ve sürdürülebilir yetiştiriciliğe katkı sağlayacaktır. Her yıl yanlış hasat ve kurutma sonucu ortaya çıkan aflatoksin sorunu nedeniyle 50-60 Milyon USD kayıp olduğu tahmini yapılmaktadır.
  • Değişen iklim koşullarının (kuraklık, don, sel gibi..) fındık tarımına olası etkileri araştırılmalı ve gerekli önlemler belirlenmelidir.
  • Fındık üretiminde uygulanan mevcut teşvik modeli verim ve kaliteyi artırmaya yönelik değildir. Bunun için verim ve kaliteyi artırıcı yeni bir teşvik modeli getirilmelidir. Fındık tarımında iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalı ve teşvik sistemi içine alınmalıdır. Bunun için İl Tarım Müdürlükleri bir plan dahilinde sonuç alıcı uygulamaya geçmelidir.
      • Doğu Karadeniz Bölgesinde fındık verimi dekara 65 kg ile çok düşüktür. Türkiye ortalaması ise 90-95 kg’dır. Buna karşılık İtalya’da verim 150 kg/dekar, ABD’de de 280 kg/dekar’ı bulmaktadır. Fındık üretim verimini artırmak için hangi önlemlerin alınacağı belirlenmeli ve uygulamaya konmalıdır.
      • Fındıkta Eski Üretim Bölgesinden başlayarak bahçeler yenilenmelidir.
      • Yeni dikilen bahçelerde ise tekniğe uygun rehabilitasyon çalışması yapılmalıdır
    • Fındıkta verimin sadece %50 arttırılmasıyla yılda 1 milyar USD daha fazla gelir elde edilmesi sağlanabilir.
  • Fındık üretiminde girdi maliyetlerinin nasıl düşürülebileceği araştırılmalıdır. Verim arttırıcı sulama imkanlarının geliştirilmesi ve arazinin imkan verdiği yerlerde mekanik toplama sistemlerinin desteklenmesi gerekmektedir.
  • Fındık hastalık ve zararlılarına karşı yapılan çalışmalara hız verilmeli ve etkinleştirilmelidir.
  • Hastalık ve zararlılarla mücadelede çiftçilere daha fazla ve etkili ulaşım sağlayacak tarımsal yayım yöntemleri geliştirilmelidir.
  • Fındık üreticisinin gelirinin artırılması için ne gibi önlemler alınmalıdır.
  • Gerekli bakımı yapılmayan, verimi düşük ve sahiplerinin uzakta bulunan bahçeler nasıl bir model uygulama ile verimli ve kazançlı bir duruma getirilebilir? Ordu’da fındık bahçelerinin sahiplerinin %70’ i Ordu ili dışında yaşamaktadır. ‘’ÇİFTÇİ’’ tanımının yeniden yapılması ve fındıktan elde edilen gelirin üreticiler için yan gelir olmaktan çıkartılması gerekmektedir.
  • Arazi toplulaştırılması Türkiye modeli mutlaka geliştirilmelidir.
  • Fındık rekoltesi tahminleri gerçeğe uygun bir şekilde yapılması sağlanmalıdır. Dijital ve İnsansız Hava Araçların olduğu bir dönemde rekolte tahminlerinin doğru yapılması hem üreticinin hem de ihracatçının planlamasını yapabilmesi açısından önemlidir.
  • Sertifikalı fidancılık etkin olarak nasıl desteklenmelidir?
  • İsmine doğru, sağlıklı ve seri fidan üretimi sağlayacak doku kültürü laboratuvarı kurulmalıdır.
  • Genç insanlar genel olarak tarımda ve fındık üretiminde çalışmak istemiyorlar. Fındık tarımı genç insanlar için nasıl cazip hale getirilebilir?
  • Genç üreticileri bahçeye ulaştırma için insan gücümü minimize edecek tarım teknolojileri araştırılmalıdır.
  • Kırsalda yaşlanma, şehirleşme, farklı iş alanlarına geçme ve kentlere göç, fındık üretim bölgelerindeki demografik yapının değişmesine yol açmıştır.
  • Bu göçü önlemek için fındıkta mutlaka istikrarlı fiyat politikasından başlayarak yeni politikalar mutlaka üretilmelidir.
  • Fındıkta verim ve kaliteyi arttırmak için budama, gübreleme, yabancı ot, hastalık ve zararlılarla mücadele, hasat ve hasat sonrası işlemlerle ilgili gerekli eğitimler verilmelidir. Ayrıca fındık işletmelerinde sağlık personeli, iş güvenlik vb. uzmanı gibi fındık ziraat uzmanı çalıştırma mecburiyeti getirilmelidir.
  • Üretici adına hareket eden birlik ve sivil toplum kuruluşlarının stratejik kararların alınmasında etkilerinin artırılması sağlanmalıdır.

B. Fındık Hasadı ve Depolanması
  • Erken hasattan kaçınılmalı ve erken hasat işlemine cezai yaptırım uygulanmalıdır.
  • Karışık çeşitlerden oluşan fındık bahçelerinde çeşitler hasat olumuna geldiğinde ayrı ayrı hasat, harman ve kurutma işlemlerinden geçirilmelidir.
  • Arazi yapısı ve imkanlar ölçüsünde makineli hasat tercih edilmeli, makineli hasat işlemlerinin uygulanamayacağı arazilerde yerden hasat tercih edilmelidir. Daldan hasat kesinlikle uygulanmamalıdır.
  • Güneşte kurutma (Beton ve çimen harman) sırasında fındıkta yağ oksidasyonu oluşabilmektedir. Bu nedenle suni kurutma yöntemleri tercih edilmelidir.
  • Fındığın hasattan sonra hızlı kurutulması için nasıl bir uygulama devreye alınmalıdır?
  • Hasat sırasında ortaya çıkan ortalama 150-170 bin ton zurufun nasıl değerlendirilmesi ve ekonomik fayda sağlanabileceği araştırılmalıdır?
  • Fındığın uygun koşullarda depolanması önem taşımaktadır. Lisanslı depoculuk mevcut   uygulamasın incelenmeli ve üreticilerin daha fazla kullanmaları için ne gibi çalışmalar yapılması gerektiği belirlenmelidir. Fiyat istikrarının ve kalitenin korunmasında önemli fonksiyon üstlenecek olan lisanslı depoculuk üreticiye iyi anlatılmalıdır. Depolama ürünü koruma amacından başka ‘’stratejik’’ bir depolama sistemidir. Böylelikle hem ülke içerisinde ve uluslararası piyasalarda bir arz-talep istikrarı sağlayacaktır.
  • Fındıkta kalite kaybının önlenmesi ve fiyat istikrarının sağlanması için üretim miktarları da gözetilerek 100.000 ton kapasiteye ulaşacak lisanlı depoculuk sistemi uygulamaya konulmalıdır.

C. Fındığın İşlenmesindeki Sorunlar

  • Fındık kırma ve kavurma tesislerinin 2 Milyon ton civarında kurulu kapasiteye sahip olduğu belirtilmektedir. Bu kapasite Türkiye fındık üretiminin 4-5 katı düzeyinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum zarar verici bir rekabete dönüştüğü, bunun da kalitenin ve fiyatının düşmesine neden olduğu değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu sorun nasıl çözülmelidir?
  • Son ihracat verilerine çiğ fındık ihracatında ortalama fiyatın 6,41 USD/kg, beyazlatılmış/kavrulmuş fındıkta fiyat 7,22 USD/kg ve fındık unu/kıyılmış fındık ortalama ihraç fiyatı 6,37 USD/kg olduğu anlaşılmaktadır.
  • Fındık ihracatının %58’inin çiğ fındık ve beyazlatılmış/kavrulmuş fındığın da %41 bir pay aldığı belirtilmektedir. Burada da görüleceği gibi dünyanın en büyük fındık üreticisi ve ihracatçısı Türkiye katma değeri yüksek ürün üretmesi ve ihraç etmesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
  • Neden daha fazla katma değeri olan ürün üretilemiyor ve ihraç edemiyoruz? Bunun nedenleri araştırılmalıdır:
  • Markalaşma yetersiz. İhracatta markalı ürünlerin oranı sadece %10.
  • Şirketler esas olarak aile şirketleri. Kurumsal yapı oluşturulamamıştır. Profesyonel yönetim eksikliği var.
  • Fındık işleme ve yeni ürün geliştirmede Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları yetersiz. Bu nedenle bu konuda yapılacak projeler belirlenmeli ve amaca uygun gerekli destekler sağlanarak uygulamaya acilen konmalıdır.

Bu bağlamda TÜBİTAK’ın Gebze’de bulunan Gıda Inovasyon Merkezi tesisleri, modern işleme hatları, laboratuvarları ve uzman kadrosu ile her türlü işbirliği yapılmalıdır.

  • Fındık kırımında ortaya çıkan 350 bin ton fındık kabuğunun katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi için organize çalışmalar başlatılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
  • Ayrıca besleyici değeri yüksek fındık zarından (İç fındık üretiminde %3) yeni ürünler üretilmesi veya mevcut ürünlere entegre edilmesi için TÜBİTAK – TÜGİP ile işbirliği yapılmalıdır.

    ???????

D. Fındığın Pazarlanması

  • Fındık dünyada esas olarak gıda sanayi üretiminde kullanılmaktadır. Dünyada fındığa olan ihtiyaç her yıl artmaktadır. Bu nedenle dünyada 30’a yakın ülkede fındık üretimi yapılmaktadır. Bu ülkeler arasında İtalya, İspanya, ABD, Şili, Azerbaycan ve Çin’i saymak mümkündür. Bu nedenle üretimimizi sürdürülebilir bir şekilde artırmamız öncelik taşımaktadır.
  • Türkiye’de yılda 100 – 150 bin ton kabuklu fındık tüketilmektedir. Sağlıklı bir besin olan fındığın yurtiçi tüketiminin artırılması için toplumu bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.
  • Badem ve ceviz konusunda çok sayıda bilimsel yayın bulunmaktadır. Ancak fındık konusunda o kadar fazla bilimsel yayın yoktur. Bu nedenle, dünyada badem ve ceviz tüketimi artmaktadır. Nitekim International Nuts Council (INC)’nin verilerine göre 2007 – 2019 yılları arasında dünyada badem ve ceviz tüketimi sırasıyla %114 ve %144 artmıştır. Buna mukabil aynı dönemde fındık tüketim artışı ancak %32 düzeyinde kalmıştır. Bu da bize fındık konusunda ciddi çalışmalar yapmamız gerektiğini göstermektedir.

E. Sonuç

  • Fındık üretimi, işlenmesi ve ihracatı ülkemiz için çok büyük önem taşımaktadır. Sürdürülebilir bir üretim ve ihracat yapabilmemiz için yukarıda topluca vermeye çalıştığımız sorunlara pratik ve uygulanabilir acil çözümler bulmamız gerekmektedir.
  • Fındığın sorunlarına “Stratejik Çözüm Önerileri”ni hazırlamak üzere Giresun Üniversitesi koordinasyonunda tüm paydaşların aktif olarak katılacağı toplantılar düzenlenmelidir. Bu toplantılarda “Stratejik Çözüm Önerileri” dokümanı üç ay içinde hazırlanacak şekilde organize olunmalıdır. Bu organizasyona ve yapılacak toplantılara konuyu bilen ve katkısı olacak kurum ve kişilerin katılımı sağlanmalıdır.
  • Fındık üretimi ve ihracatını sürdürülebilir kılmak için dünya pazarlarına güven verici politikalar oluşturulmalıdır.
  • Dünyada fındık üretiminde ve ticaretinde lider ülke olarak, fındık konusunda   yoğun Ar-Ge   ve inovasyon yaparak   know-how birikimi sağlayarak konumumuzu korumak ve geliştirmek için ciddi planlamalar ve  çalışmalar yürütmemizin artık kaçınılmaz olduğunu anlamalıyız.

Hazırlayan:

TÜBİTAK MAM – Türkiye Gıda İnovasyon Platformu (TÜGİP) Ekibi

https://findik.giresun.edu.tr/Files/ckFiles/findik-giresun-edu-tr/raporlar/Y%C3%96K%20%C4%B0HT%C4%B0SASLA%C5%9EMA%20RAPORU.pdf

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ahmet Arpacıoğlu Çınarlıkta coşkuyla karşılandı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla