DOLAR

41,3689$% 0,39

EURO

48,7615% 0,60

GRAM ALTIN

4.849,99%0,25

a

Yemek Kursu Bana Ne Kattı ? / Gülsen GÖKTAŞ

Yemek Kursu Bana Ne Kattı ?

Ben ve yemek hiç bir arada düşünülemeyecek ikili. Birde üstüne yemekle ilgili bir kursa gitmek. Beni bilenlerin bile çok şaşırdığı bir şey. Daha önceleri zorlamayla, mecburiyetle birkaç kursa katılmıştım ama benim için bu kadar yeterliydi.

Ben bile inanamadım ama bir baktım ki kendimi hiç tanımadığım insanlarla bir ekibin içinde buldum. Halk eğitim merkezlerinin düzenlediği yemek kurslarından biri. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle eğlenirsin, vakit geçirirsin, hocası  benim arkadaşım ve  işinde iyi diyerek başladığım bir kurs.

İlk başlarda mesaiden sonra bir kursa gitmek bana çok yorucu geliyordu. Günlük rutinimde o saatler evde olup, biraz dinlenme ve oğlumla ilgilenme saatlerimdi. Bu saatler kursa dönüşünce ilk günler çok zorlandım. Hatta kimseyle iletişim kuramıyor, sınıfa sadece merhaba deyip yerime oturuyordum. Tabi bazen gözlerim de kapanıyordu. Kısa zamanda bu zorunlu eğitimler bitti ve mutfağa geçtik.

Biz kadınlar kendi tezgahımızda, kimse olmadan,  sakince ve kendi bildiklerimize göre yemek yapan kişilerdik. Aman Allah’ım on kişiden fazla kursiyer bir arada ve  bir tezgahın  başında. Benim hiç alışkın olmadığım çok zor bir işti.

Herkes bir yemek için ortaklaşa bir şeyler yapıyor. İlk günler aklım karışıyordu.  Yan yana arkadaşlarla bir şeyler yapmaya çekiniyordum ve aklım karışıyordu. Her bir kişi bir iş yapıyor, yemeğin yapılış sıralamasını karıştırıyordum. Bir yemek için bu kadar kişi ne yapabilir ki diye düşünüyordum. Altı üstü bir tencere yemek işte. Biraz geri çekilmeye çalışıyordum. Çünkü ben kursa öylesine aktivite olsun diye katılmıştım. Yan yana alışık olmadığım farklı  insan profilleriyle çalışmak, sohbet etmek benim için zor oldu.

Kursiyerlerin bir kaçı benim gibi hobi amaçlı gelse de, diğer arkadaşlar meslek edinmek için gelmiş olmalılar ki; daha azimli, mutfağa daha hakim, hocanın anlattıklarını daha çabuk kavrıyor ve  mutfak terimlerine daha aşina oldukları hemen  harekete geçmelerinden anlaşılıyordu.  Bense anlayıp harekete geçene kadar vakit  geçiyordu. Herkes nasıl bir şey olacak, acaba tadı nasıl diyerek yemeklerin bir an önce pişmesini ve yeme aşamasına geçmeyi hayal ediyordu. Bu bana göre bir şey değildi. Günün sonunda herkes yapılan yemeklerden tadarken ben “yemicem” deyince hoca ve kurs arkadaşlarım şaşırıyorlardı. Tabi bazen benimde damak tadıma uyan tatlılar ve pastalar oldu.

Son zamanlara doğru bende açıldım, hocamız ve arkadaşlar da beni tanıdıkça “yaptığı yemeği yemeyen birini ilk defa gördük” dediler. Hocamız da beni zor birisi olarak düşünmüş. Hatta tanışmamıza vesile olan arkadaşa “bize nasıl bir kursiyer gönderdin” diye de serzenişte bulunmuş. Dört ay gibi bir sürede kursu tamamladım. Benim için güzel bir bitiş oldu. Umarım hocamız ve  kurs arkadaşlarım için de öyledir.

Benim için zorlanarak başladığım bir kurs bana ne kattı derseniz. Farklı insanlarla kalabalık bir grup halinde ortak bir çalışma ortaya koymayı, evde yapmayacağım bir yemeği yapma imkanı,  günlük rutinimi bozup,  buna da alışmayı ve tabi ki de yeni yüzler tanımayı.

Halk eğitim merkezlerinde, kişisel gelişimden sanata, her alanda eğitimlerden meslek edinmeye kadar, bir çok branşta kurslar açılmakta. İlginizi çeken veya öğrenmek istediğiniz işlerden ve hobilerden hangisine kayıt olmak istiyorsanız bulunduğunuz şehrin halk eğitim merkezi web sitelerinden ve https://e-yaygin.meb.gov.tr  kurslara kayıt olabilirsiniz.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

CHP’li Adıgüzel:” İçme Suyunu Temizleyemeyen Belediye Şimdi De Toprağınıza Göz Dikiyor!

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Araç çubuğuna atla