Geleceğe, Hangi Genç Nesilleri Taşıyacağız?
Göz göre göre: “ben geliyorum” diyen bir durumdu…
İnşa edilen o şey artık her an her yerde…
Sabahleyin: “okula” diye gönderdiğimiz çocukları, bir de görüyoruz ki haberlere çıkmış.
Neden peki? Çünkü yaşının yaşı olmayan davranışları sergilediği ve bu davranışı yapmayı kendinde hak gördüğü için, dahası ise yanına kendi yaşlarında dört kızı daha bularak ki; toplumsal fayda güden projelerde biz bunun adına ekip çalışması diyoruz. Toplam beş kız, daha doğrusu beş sabi, birinin elinde bıçak var, ev basmaya gidiyor.
Bu olay Türkiye’nin Konya şehrinin Meram ilçesinde yaşanırken kamera kayıtlarına göre tarihi 02.10.2025 tir. Basına yine 10 gün sonra servis ediliyor…
Dünyaya geleli henüz 12, 13 ve 14 sene olan kız çocuklarından altısı …
Necati Çetinkaya Ortaokulu’nda eğitim görmek için sabah evinden ayrılarak okula gelir, adı üstünde orası bir okuldur ve eğitim yuvasıdır; 2011, 2012 ve 2013 yıllarında doğan küçük kızlar sohbet ederlerken, içlerinde yaşı daha küçük olan öğrenci, diğer öğrencinin suratındaki makyaja yorum yapar.
Ne acı, o yaşta makyaj yapmak ve üstüne yorum yapmak ve olayların böylesine suça doğru evrilmesi…
Sanki ders ile ilgili her şey bitmiş gibi, tüm ünite soruları çözülüp alıştırmaları yapılmış teneffüs zilinin ardından bir sonraki dersin kitabı-defteri açılarak öğretmeni beklemek varken, arka sıraya dönüp: “öğretmenin ödev verdiği soruları çözdün mü?” diye sorması ve konuşması gerekliyken… Maalesef küçük bir kız, yine küçük bir kızın suratına süründüğü makyaja yorum yapmış.
Bu yorumdan sonra beş kız birleşerek 12 yaşındaki kızın ev adresini bulmak için adrese yakın bir yerdeki bakkala girerler. Bakkaldaki çocuğa elindeki bıçağı göstererek kızın adresini söylemesini ister. Adresi alırlar ve oradan yorum yapan kızın adresine gidip apartmandan içeri girerler. Zili çalarlar.
Evde yetişkin hiç kimse yoktur, küçük kız kapıyı açmaz. Eldeki bıçak yerine kitap-defter olması gerekirken olanlar ve bize yansıyanlar içler acısı bir haldir. Suç işlemeye zemin hazırlayan bu sistem ve onun düzeni en temel hazinemiz olan çocuklarımıza doğru kaymıştır.
Suçun yaşı 10 ise eğer, suçlu hepimiz sayılırız..
Neticede makyaja yorum yapan 12 yaşındaki kızın babası: “Can güvenliği endişesi” nedeniyle kızını okula göndermiyor artık. Okula kim gidecek? Soru bu. Hangi öğrenci suça meyletmeden, hangi çocuk zorbalığa maruz kalmadan güven duyduğu okuluna gidecek?
Soru bu: Geleceğe, hangi genç nesilleri taşıyacağız?
Bu anlamda tahakküme, şiddete ve olumsuz birçok duruma sessiz kalışımızı yansıtan ancak duyarlı olmamız gerektiğini anlatan: “Bağlantı Hatası” isimli film, 31 Ekim 2025 tarihinde sinemalarda izleyicisi ile buluşacaktır.
Toplumun hiçbir yerinde bir insan, bir çocuk, bir bebek tek başına iyileşemez. Bu durumlara sessiz kalmadan, yalnızlaştırmadan, anlatılanı doğru dinleyip birbirimizden haber alarak, çözüm bularak birlikte iyileşelim. Birlik yoksa eğer beraberlik de yoktur…
Ayrıca Sayın İçişleri Bakanı Yerlikaya: “…mahallenin sesini daha gür taşıyın, kardeşliği daha çok anlatın, fitneye herkesten önce siz set çekin, gençlerimize daha çok dokunun…” diyerek, dünkü gün Diyarbakır’da yaptığı konuşmasına nazaran sormak istiyorum: Ben de çocuk oldum, benim de büyüdüğüm ortam suç işlemeye eğilimliydi fakat ısrarla ben öğrenmek istemedim. Bu 10-11-12-13-14 yaşındaki çocuklarımız fitneliği ne zaman ve nasıl öğrendiler?
Okunma Sayısı: 78
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...