Türk Sanayisinde “Sürdürülebilirlik”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk Sanayisinin Yeni Sınavı: Sürdürülebilirlik

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle devreye girmesi ve 1 Ocak 2026’dan sonra müeyyidelerin başlayacak olması Türk sanayicisinin gözünü kulağını bu yöne çevirdi.

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının 1 Ekim 2023 tarihi itibariyle devreye girmesi ve 1 Ocak 2026’dan sonra müeyyidelerin başlayacak olması Türk sanayicisinin gözünü kulağını bu yöne çevirdi.

Gerek sanayi ve ticaret odaları gerekse de STK’lar bu konuyu zirve ve konferanslarda işleyerek kamuoyunu  bilgilendirmeye çalışıyor. Önde gelen şirketlerimiz de ardı ardına sürdürülebilirlik raporları paylaşıyor. Aslında Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılında kabul edilen ve geçiş süreci başlatılan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları teorik olarak birebir aynı  olmasa bile pratikte son çeyrek asırdır sıkça dillendirilen konuların bir özeti şeklinde.

Tabi bazı maddeler üzerinde şerhler ve tartışmalar uzunca bir süre devam edecek gibi görünüyor, ki, Sınırda Karbon konusu üzerine komplo teorileri de şimdiden fazlasıyla dillendiriliyor.  TBMM Genel Kuruluna gelecek olan “İklim Kanunu” hakkındaki ön muhalefeti de izlersek, bu konu çok su kaldırır diyebiliriz.

Aslında ülke olarak bir entegrasyon sürecine gireceğiz. Kimileri buna uyum, kimileri de dayatma diyebilir; ama şunu biliyoruz ki, Türk sanayicisinin ihracat kapasitesi bu konuyla yakından alakalı.

Sürdürülebilirlik kavramı birçok alt başlığın şapkası olup, üzerine cilt cilt kitap yazılacak kadar detaylı. Konu çok sayıda ihtisas alanının kesişimi olduğu için kendimi bir adım geriye çekerek uzman bir kişiden yüzeysel hatlarıyla görüş almak istedim. İş dünyasının Facebook’u olarak tanımlanan LınkedIn’indeki paylaşımları ve kaleme aldığı yazılarıyla Sürdürülebilirlik konusunu defaatle işleyen Sürdürülebilirlik Danışmanı Dilek Aşan Hanım ile  ‘giriş seviyesinde’ bir mülakat yaptık. İlerleyen zamanlarda detaya giren tarafıyla yeni bir söyleşi daha yapmayı planladığımızı belirterek soru cevap kısmına geçmek istiyorum.

Sürdürülebilirlik Kavramını Kısaca Yorumlar Mısınız?

Sürdürülebilirlik, uzun yıllar hayatımızda devam eden bir süreç fakat çevrenin daha çok zarar görmesi ile gündeme gelen ve bundan sonrada iklim krizi ile daha çok konuşulacak bir konu. Çünkü gezegene daha fazla zarar vermeden önlem almazsak bizi çok kötü ve geri dönülemez bir yaşam bekliyor. Dolayısıyla bundan sonra sürdürülebilirliğin hayatımızdaki rolü oldukça hayati olacak ve bu yöne dikkat ettiğimiz sürece de gittiğimiz yoldan bir nebze geri adım atmış olabileceğiz. Dolayısıyla önümüzdeki asrın konusu sürdürülebilirlik ve yeşil devrim diyebiliriz.

Türk Sanayicisini 2026 Sonrası Ne Gibi Risk ve Fırsatlar Bekliyor?

Sanayicilerimizin  yeşil mutabakata uyumlu şekilde davranma ve karbonsuz bir gelecek için alacağı önlemler oldukça önemli. Riskler ve krizler her zaman olduğu gibi iyi fırsatları da beraberinde getirecek. Dolayısıyla Türkiye’nin çalışma gücü ve üretim üssü olarak lanse edilen doğu ülkelerine göre lojistik imkânları göz önüne alındığında, Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına başarılı bir uyum sanayicimiz için oldukça iyi bir fırsat olacak.  Sanayicimiz eğer bu fırsattan yararlanamaz ve uyum sağlayamazsa, ağır vergilendirmelerin yanı sıra piyasadan silinme gibi oldukça büyük riskler onları bekliyor olacak.

Sanayicilerimize Öneriniz Nedir?

Benim sanayi kuruluşlarına önerim, bir an önce Yeşil Mutabakata uyum sağlamak için gerekli mevzuatı inceleyerek kendilerinin yanı sıra personellerin de kişisel gelişimden mesleki gelişim fırsatlarına kadar motivasyon araçlarını kullanarak konuya içselleştirme sürecini başlatmalarıdır.  Çevreyi koruyarak, etik davranarak sürdürülebilir bir gerçek sistem kuran sanayicilerimiz geleceği bugünden yakalayacaktır.